Geçtiğimiz yirmi yılda laparoskopinin klinik kullanımı oldukça yaygınlaşmıştır. Yeni ekipmanların geliştirilmesi ve konuyla ilgili yoğun çalışmalar endoskopinin cerrahinin tüm alanlarına girmesine neden olmuştur. Bu gelişmeler operatif jinekolojik laparoskopide de görülmüş ve basit tüp ligasyonuyla başlayan girişimler kompleks cerrahi prosedürlere kadar genişletilmiştir. Laparoskopi pelvik ve abdominal organları değerlendirmek için peritoneal boşluk içine bakarak yapılır. İnce bir alet (laparoskop, küçük bir videokamera ile benzer) göbekten açılan küçük bir kesiden yerleştirilir ve küçük bir videokamera sokulur. İçerisi televizyon monitöründen görüntülenir. Organların net görüntülenmesi için karın içi karbondioksit gazı ile şişirilir. Böylece karın genişler ve dokular birbirinden ayrılır. Diagnostik laparoskopi infertil kadınlarda üreme sisteminin değerlendirilmesi için en önemli yöntemlerden biridir. Diğer bir yapılma nedeni ise pelvik ağrıdır. Kadın genital sisteminde örneğin rahim, yumurtalıklar, tüplerin durumu ve karın boşluğundaki diğer organların (apendiks, karaciğer) durumunu değerlendirmeye imkan sağlar.
Karın boşluğu ve üreme organlarının görüntülenmesiyle birlikte 2-3 küçük kesi (birkaç mm uzunluğunda) içinden ince cerrahi aletler sokulması mümkündür. Bu cerrahi yöntemin en önemli yararları daha az ameliyat sonrası ağrı, daha kısa hastanede kalma süresi ve daha küçük kesi yeridir. Operatif laparoskopi tüplerin tedevi edilebilir hastalıklarında kullanılır. Bunlar tüplerdeki dış gebelik, yumurtalıklardaki çeşitli kistler, endometriozis, dermoid kistlerdir. Endometriozis tedavisinde, yapışıklıkların tedavisinde ve tüplerin bağlanmasında kullanılır. Teknolojik gelişmeler sayesinde endoskopik cerrahi giderek artan bir oranda tüp cerrahisi, kısırlık, rahim çıkarılması ameliyatları, idrar kaçırma, kanser cerrahisi gibi jinekolojiyi ilgilendiren çeşitli durumlarda kullanılmaktadır.
Günümüzde endoskopik cerrahi tekniklerdeki ilerlemeler yalnızca yüksek çözünürlüklü 3 çipli kamera, xenon ve halojenli ışık kaynağının geliştirilmesi ile kalmamış, robotik teknoloji de endoskopik cerrahiye girmiştir. Bu teknolojideki ilk örnek Aesop olarak bilinen sesle aktive olan bir robotik kolun kullanılmasıdır. Uzmanlar robotik kamera ile daha hızlı bir cerrahi performans gösterildiğini bildirmişlerdir. Çünkü cerrahın her iki elini de kullanmasına imkan sağlanmaktadır. Amerikan Beslenme ve İlaç Dairesi (FDA) iki robotik sistem operatif laparoskopinin kullanımı için uygun bulunmuştur. Bunlar Zeus ve da Vinci dir. Robotik sistemler üç komponent içerir. Birincisi cerrahın üç boyutlu görüntü sağlatan robotik kolları kontrol ettiği kısımdır. İkinci komponent aletlerin tutulduğu robotik kollardır. Son komponent ise robotik kollardaki hareketleri ileten ve görüntüleyen bilgisayar ekranıdır.
Laparoskopide robotik teknolojinin kullanımı geçtiğimiz on yılda artmıştır. Jinekolojide robot yardımlı laparoskopik yaklaşım tüp onarımı, yumurta toplanması, rahim alınması ve rahim sarkması ameliyatlarında kullanılmaktadır.
